Anne dizisinden sosyal sorumluluk projesi

Usta gazeteci Ali Arhan’dan bir ilk roman: Zeynep
Giriş Tarihi : 28.03.2017 - 15:27
Güncelleme Tarihi : 28.03.2017 - 15:27
Anne dizisinden sosyal sorumluluk projesi

Star’da her Salı ekrana gelen, 21 bölümdür izleyiciyi ekrana bağlayan,  Anne dizisindeki Gazeteci Ali Arhan karakteri anneliğine hayran olduğu Zeynep’e “Zeynep” isminde kitap yazdı.  

Anne'nin romanı yazıldı: Zeynep

Sevilen romanların birer birer ekrana dizi olarak gelmesine alışmıştık. Ancak Star Tv’nin sevilen dizisi Anne, ezberleri bozdu. Senaryo gerçek oldu! Dizide yer alan karakterlerden gazeteci Ali Arhan’ın, Zeynep ve Turna’nın dramını bir roman olarak yazması üzerine, eser kaleme alındı. Diziyi de iyi bilen bir yazarın akıcı ve gerçekçi bir dille kaleme aldığı Zeynep, bir solukta okunuyor. Yazarın gerçek kimliği gizli tutulurken, satışa çıkan kitapta dizideki gazeteci Ali Arhan mahlası kullanıldı. Mona Kitap etiketiyle piyasaya çıkan Zeynep, yayın dünyasında ilgiyle karşılandı.

KİTAPTAN DİZİ YAPMA AKIMI TERSİNE DÖNDÜ: DİZİNİN ROMANI OLDU

Anne' de, başrolleri Cansu Dere, Vahide Perçin ve Beren Gökyıldız paylaşıyor. İlk bölümü 25 Ekim 2016 tarihinde Star TV'de yayınlanan dizi, halen büyük beğeni topluyor. Anne-kız sevgisi, kadın özgürlüğüne ve dayanışmasına dair verdiği güçlü mesajlarla dikkat çeken Anne'nin romanı Zeynep’in, yapımcı Med Yapım’ın aldığı kararla tüm telif geliri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı çocuk evlerinde kalan çocukların kullanımına verilecektir.

Usta gazeteci Ali Arhan’dan bir ilk roman: Zeynep

Ailesinde sevgiden başka her şeyi görmüş küçük bir kız ile her ne pahasına olursa olsun onu bu hayattan çekip almaya, ona hak ettiği mutluluğu vermeye niyetli genç bir kadının öyküsü bu kitapta.

Ali Arhan’ın kaleminden, bir solukta okunan hüzünlü ama umutlu bir hikaye.

Kitaptan Alıntılar : 

“Onun kaybı sadece bir insanın değil; bir umudun kaybı demekti. Bazı insanlar belki de sadece bazı misyonları yerine getirmek için dünyaya geliyordu. O, bu dünyaya başka bir varlığı kendisinden çok sevebileceğini, bunun mümkün olabileceğini göstermek; hatta, öğretmek için gelmişti. İsmi Zeynep’ti.”

“Her anne bir süper kahraman mıydı acaba? Ben de böylesi bir süper kahramanlığa kalkışmış ancak maalesef başarılı olamamıştım. Bunun erkekliğimle ilgisi yoktu. İnsan olarak becerememiştim.”

“Yolda hep düşündüm. Annelik, anne olmak, anne olmaya çalışmak... 

Hiçbir karşılık beklemeden bu ağır yükün altına seve seve girmek... 

Sonsuz bir yücelik hali... 

Bir tür ermişlik hali...  

Bunları düşündükçe Zeynep her an devleşiyordu aklımda.”

“Sanırım en başından beri Zeynep’i bir roman kahramanı gibi görüyordum ben. Verdiği kararın peşinden tutkuyla koşan, kırılsa da yaralansa da her defasında küllerinden tekrar doğan bir kahramandı o. Zaafları,  hayalleri, kırgınlıkları, mutlulukları, tutkuları olan gündelik hayatın koşuşturmacasında yanından hızla geçip gittiğimiz aslında hepimiz gibi görünen ama asla hepimiz gibi olmayan olamayan bir kahraman...”

“Evet, kuşlar eşsiz varlıklardı.

Hem özgürlüklerine düşkün, hem de sevdiklerine bağlıydılar. Belki de ben Zeynep’i sık sık bir kuşa benzetiyordum.”