Ben de işçi sınıfından geliyorum

Ben de işçi sınıfından geliyorum
Giriş Tarihi : 08.04.2013 - 11:00
Güncelleme Tarihi : 08.04.2013 - 11:00
Ben de işçi sınıfından geliyorum

Caner Cindoruk’un (31) hayatı film gibi: Adana’nın varoşlarında işportacılık yapan ama sanatla iç içe yaşayan bir ailede doğdu. Tiyatroyla büyüdü. İstanbul’un yolunu tuttu. ‘Hanımın Çiftliği’ dizisiyle tanındı. Şimdi ‘Firar’ dizisinde başrolde oynuyor. Ve Monica Bellucci ile bile kamera karşısına geçti.

Amcanız oyuncuymuş. Oyunculuk sevdanız ondan mı geliyor?
- Amcam Adana Şehir Tiyatrosu’nda genel sanat yönetmeniydi. Onun sayesinde sahnenin büyüsü beni içini aldı ve çocukluğum kulislerde geçti. Çıraklık, dekor işleri ve çaycılık yaptım. Kendimi sahnede en iyi şekilde ifade edeceğimi düşündüm. 17 yaşında ilk profesyonel oyunum ‘Fehim Paşa Konağı’na çıktım ve Adana’da 30 oyunda görev aldım. Bu arada işletme okudum.

Tiyatroya sevdalıyken neden işletme okudunuz?

- Babam Zafer Doruk, öykü yazarı. Ama sanatından hiç para kazanamadı. 10 kitabı ve 20 ödülü var ama geçimini sağlamak için işportacılık yapardı. Şehir dışında okumak için de durumum müsait değildi. Ben de Çukurova’da işletme okudum ve bir yandan tiyatro yaparak hayatımı kazandım. Üniversite bittikten sonra Adana bize dar geldi ve dört çocukluk arkadaşımla beş yıl önce İstanbul’un yolunu tuttuk.

Adana’dan sonra İstanbul size ‘kurt kapanı’ gibi geldi mi?


- Çukurova insanına adres sorsanız gözünüzün içine bakarak anlatır. Ama İstanbul çok kozmopolit, kalabalık bir şehir. İnsanların birbirine ilgisizliği beni ürküttü. Hayatımı sürdürmek için küçük seslendirmelere gitmeye başladım. Bir ajansa kaydoldum ve ‘Geç Gelen Bahar’ isimli bir dizide oynadım. Bu sayede yapımcılar beni gördü ama doğru işin gelmesini tam yedi ay bekledim. Karşıma ‘Yaprak Dökümü’ dizisi çıktı, yarım sezon oynadım ve bunu ‘Hanım Çiftliği’ takip etti. Şimdide ‘Firar’ dizisi devam ediyor.

Firar dizisinde sloganınız ‘Aklı firar, gönlü firar, hayattan firar’... Sizin firar ettiğiniz zamanlar oluyor mu?

- Adana’dan firar ettim. Güzel bir şehir ama oyuncuysanız yaptığınız işler maalesef Toroslar’ı geçemiyor.

BENİM DERDİM GÖRÜNTÜMLE DEĞİL

Hanımın Çiftliği’nde rol arkadaşınız Ebru Özkan’la birlikteliğiniz başladı... Evlilik düşünüyor musunuz?

- Güzel bir ilişkimiz var. Şu an düşünmüyoruz ama evliliğe karşı değiliz.

Dizilerle kadın hayranlarınız da çoğaldı. Sizce neden sizi beğeniyorlar?

- Çok küçük yaşlarda profesyonel tiyatro yapıyordum. Bu yüzden Adana’da da popülerdim. İstanbul’da da oyunculuğumu, duruşumu ve fiziğimi beğendiler. Ben de kendimi yakışıklı buluyorum ama bu çok önemli bir mevzu değil. Benim derdim görüntümle değil işimi doğru yapmamla ilgili.

Hep bıyıklarınız var mıydı?


- Sakal ve bıyığı severim. Bıyık Türk erkeğinin biraz imajı gibi ve bence erkeğe başka bir hava katıyor. Bıyık bırakmaya İstanbul’da başladım. İnsanlar çok yakıştırıyor ama sıkılmaya başladım. ‘Firar’ dizisinden sonra kesmek istiyorum.

Peki göründüğünüz kadar maço musunuz?

- Hiç öyle biri değilim. Zor koşullarda da olsa sanatla uğraşan bir aileden geldim. Hayatı sokaklarda öğrendiğim için hayata biraz daha pozitif bakabiliyorum.

Sizi Yılmaz Güney’e Fikret Hakan’ın gençliğine benzetiyorlar...

- Usta oyunculara benzetilmek beni mutlu ediyor. Bazı anlarda gözlerimi ve saç şeklimi Yılmaz Güney’e benzetiyorlar. Bazı karelerde kendimi Kadir İnanır’a benzetiyorum.

MONICA BELLUCCI GERÇEKTEN GÜZEL

İranlı yönetmen Bahman Ghobadi’nin filmi ‘Gergedanlar Mevsimi’ filminde Yılmaz Erdoğan ve Monica Bellucci ile oynuyorsunuz. İranlı yönetmen sizi nasıl keşfetti?


- Filmin başrolünde İranlı aktör Behrouz Vossoughi var. Filmde onun gençliğini canlandıracak kişiyi uzun süre aramışlar. Benim fotoğraflarımı gördüklerinde de hemen çağırdılar. Zaten İran’da Vossoughi’ye benzediğim için inanılmaz bir kitlem olduğunu ve dizilerimi izlediklerini öğrendim. Filmin Cannes Film Festivali’de gösterilmesi planlanıyor.

Monica Bellucci ilk karşılaşma anınız nasıldı?

- Gerçekten güzel bir kadın. Bir süre nötrleştim ve uzaktan izledim. Çok mütevazı ve sıcaktı. Ama filmde çok diyalog yoktu ve Farsça konuştuk.

Bir de öpüşme sahneniz var. Monica Bellucci ile öpüşmek nasıldı?

- Öyle bir isimle oynamak zaten çok güzel. Monica Bellucci ile öpüşüyor gibi hissetmedim. Ona oyuncu bir partnerim olarak baktım.

ERDEMLİ ÖLMEK İSTİYORUM

* Yeni sinema filmim ‘Yabancı’ İstanbul Film Festivali’nde gösterime girecek. Oynadığım sinema filmlerinin bir sorunu ve derdi olması benim için çok önemli. Sinemada para benim için ikinci planda kalıyor.
* Bir kadında aradığım birinci koşul zeki olması. Ancak derdinizi anlatıp sizi anlayacak biriyle birlikte yaşayabilirsiniz.
* Özel hayatımda salaş giyinmeyi çok seviyorum. Dikkat çekici giyinmek bana göre değil.
* Moda’da oturuyorum. Orada Cihangir’in curcunası yok. Kendimle baş başa kalıp sahilde yürümeyi seviyorum.
* Hayat boyunca vicdanlı kalmayı, insanlığa küçükte olsa bir katkım olmasını ve erdemli olarak ölmeyi istiyorum.

ALT TABAKANIN SORUNLARIYLA İLGİLİYİM

Adana’nın en varoş mahallerinden birinde doğdum. Ömrüm sokaklarda ve hayatta kalma mücadelesiyle geçti. Babam işportacılık yapar ama bir köşede oturup yazı yazardı. Müşterilerle ben ilgilenirdim. İçime kapalıydım. Kendimi ifade etmeye tiyatroyla başladım. Şimdi bütün ailem İstanbul’da. Babamın öykülerinden yola çıkarak bir senaryo üzerinde çalışıyorum. Benim derdim bu memlekette insanların sorunlarını anlatabilmek. Çünkü alt tabakadan ve işçi sınıfından geliyorum. Onların sorunlarını biliyorum.

Hürriyet