'Bir Oradaydım Polisiyesi'

'Bir Oradaydım Polisiyesi'
Giriş Tarihi : 08.04.2013 - 11:00
Güncelleme Tarihi : 08.04.2013 - 11:00
'Bir Oradaydım Polisiyesi'


SEVİYORUM MERKEEEEEZZZ!!!

Gençlerbirliği dışında takıma sevdalanan herhangi bir canlıya, beni çok kızdırması durumunda 'zirvedeki' bedduamı buldum: Deplasmanda Behzat Ç'nin yanına düşesin!!!

Yıllar önce İktisat Fakültesinde okuyan bir arkadaşım şaşkınlık içinde "Bugün ideali iktisat okumak olan biriyle tanıştım" demişti. Ben de klasik dörtlü dışında böyle taraf olunmaz sanırdım, cehaletim Ankara soğuğu eşliğinde yüzüme vurdu! Pazartesi akşamüzeri, dizi yapımcılarının ofisindeki ilk sohbette, eh o kadar da yalnız değilim. Tarkan K. var, Uğur Vardan'ın bizi bir araya getirdiği Erkan G. var, Nejat İ. de mutlaka gelir, Gençlerbirliği tribününde otursak da kendi kendimize eğleniriz (eğlenmek: TDK tariflerinden oyalanmak!) demiştim. Sonrasında Genel Yönetmen Serdar A.'nın dar alanda kısa ipuçlarından anladım ki, vaziyet pek içi açıcı değil: Haince kurgulanmış çekim planına göre Nejat İ. maça yetişemiyor kesin, Fatih A. (Harun Komiser) belki ikinci yarıya. Serdar A. sıkı bir Galatasaraylı olarak, üstüne Ankara'nın havasını suyunu benimsemiş mutlu ifadelerle Gençlerbirligi'ni tutuyor. Alkara Alkara/Güzel Alkara/Senden yardım umar her düşen dara' içli melodisiyle 7 ve 17 numaralı oyuncuların sahayı Fener'e dar edeceğini düşünüyor, yani biraz yüksek sesle düşünüyor. Bize de gene Alex D. ve Volkan D. ile çıbıklıyı üstüne geçiren her yavrucagızın bunca yoldan geldiler, hem ayıp olmasın hem kayıp olmasın, ayağımızdan geleni esirgemeyelim diyecekleri hisli duygular düşüyor!

Gençlerbirliği tribününe giriyoruz. Saha alttan ısıtmalı imiş ama tribünler Saraçoğlu konforuna (hadi itiraf edelim, şımarıklığına!) alışanlar için adeta kendini al da at dercesine buz. Isınmak için sandığımız Meksika dalgasının sebebi ise, amirimin maça gelmesi.


Güiza'ya 'Genç' destek

Erdal B. (Hitaplara bakılırsa o artık Behzat Ç.) sadece sevdiği renkler için orda ama yan yana fotoğraf çektirelim isteklerini kibarca kabulleniyor. Lugano'nun golünden sonraki bir Gençler atağında anlıyorum nihayet: Behzat Ç.'nin kalbi al, gözü kara. Vallahi amirime böyle taraftarlık da pek yakışıyor, ne giyse yakışıyor!Serdar A.'nın 'tam saha pres'i sürerken önce Lugano, sonra Alex! E elbette ikisi de gol değil!!!
Sonra, Orhan Sam kendimi "Taurasi sayesinde buradasın çocuğum, bu mudur teşekkürün bu mudur" derin felsefesine yakalatıyor! Sonra 2-2! Amirim ve çok sevdiğimiz yönetmenimizin keyifleri yerine gelmekle kalmıyor, Gençler'in maçı alacağından eminler.

Çok zor durumdayım, çok kıymetli Genfa'ya merak buyurmamalarını, maçı çekip alacağımı söylemişim, ne yüzle bakarım şimdi! (Bu arada, bilmiyorum yazan oldu mu ama, Güiza/Güiza coşkulu tezahüratını yapan Gençler taraftarları idi! Önce birkaç ses, sonra tribün! Israrlı sesler yükselince alıyor içimi bir korku, hayır Aykut Kocaman hayır, bağıranlar bizimkiler değil diyoruz Erkan G. ile. Ama Güiza oyuna girdiğinde gerçekten destekleyenler de Fenerliler!)

Ve ikinci yarı başlarken beklenen kilit oyuncu, cümlesini bahşediyor. Güneş gibi doğuyor vallahi Fatih A., yani Harun Komiser. Lacivert battaniyelere, hürünmüşken,çetrefilli bir durumu kesin çözmüş kararlılığıyla "4 - 2" diyor derhal düzeltiyorum anansçu kurbanı psikolojisiyle "Yani 2 -4, öyle mi? Bir baş hareketi, "Evet."

Amirim, Gençler kalesinin sol yanını gösteriyor, bembeyaz, yani hiç basılmamış! Misafiriz, artık Volkanın kalesinin ikinci yarıda tamamen beyaza kestiğini, üşümemek için kendi kendine durmadan zıpladığını söylemiyorum. Fıstıklı pişmaniyeye benzeyen zemin, bir başka Ankara gecesini hatırlatıyor. Hem gol atan. hem çizgiden top çıkaran 17 numaralı kıymetliyi! Niang seviniyor, kaşkoller havalanıyor, Santos seviniyor, yer gök ısınıyor. Siyah paltom da yüz buluyor durumdan, ilk düğmesi açılınca içinden az biraz sarı-lacivert görünüyor. A-aa, arkadaki sıralarda da, daha arkalardan atlayıp yanımıza gelenlerle de, merasime gerek olmadan sarılıp konuşma fırsatı veren hayatın tek alanına bikere daha teşekkür ediliyor.Gerçi Türkiye'nin dörtte üçü istemiyormuş bu sevinci, ne yapsak! İki hafta sonrasını değil, anı yaşadığım için Lugano'nun göz göre göre hak ettiği sarı karta çok kızıyorum. Hatırlatılınca daha da kızıyorum. Konyaspor az önemli bir rakip mi?


Maçtan sonra Nejat İ.

Stattan çıkıyoruz. İnsan acıkıyor maç bitince! Üstelik Nejat İ. de katılacak yemeğe. Sonrası, tekrarından bıkılmayan, aynı cümleleri ilk kez kurarmışız heyecanıyla pozisyon değerlendirmeleri, anılar, unutulmaz tezahüratlar. 'Bir Ankara Polisiyesi', gerçek hayatta da dizide olduğu gibi sahici. Pardon, biraz tuhaf oldu galiba! Tersi söylenmeliydi ama ikisi de doğru. En iyisi, bazı taraftarların dileğini burdan sizlere iletmek: Behzat Ç. Başkan/Gençler şampiyon! Telsizde bir hışırtı var şimdilik, Samanyolu sesleri karışıyor araya!

Bir Serdar A. sabotajı!!! Nejat İ.'nin yeşil gözleri fark edilmesin diye...Her şey yolunda merkez...


Behzat Ç.: Bir ofsayt, bir dandik penaltı,sarı Serdar göremedi Niang'ı... Santos sayılmaz... Gençlerim kurbanınam nolacak halım...

Feryal P. : Ayıp mı oldu amirim kardeşime? Neyse ben güleyim, ona da bulaşsın.

Farklı renklerin uyumu, dünyanın uyumu... Tarkan K., Erkan G.,Behzat Ç., Serdar A., Fatih A ...güzel günler göreceğiz çocuklar!



Radikal - Feryal Pere